Çocukların küçük yaşlardan itibaren hayvan sevgisi kazanarak yetişmelerini ve hayvanlara karşı olan korkularını yenmelerini sağlamak amacıyla Zeytinburnu'nda "Pati Oyunu" projesi başlatıldı. Zeytinburnu Belediyesi ve Tanısan Seversin Derneği işbirliğindeki proje için hayvanlara dokunmaya korkan çok sayıda çocuk, Zeytinburnu Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi'ndeki hayvanları ziyaret etti. 9 ve 12 yaş arasındaki çocuklar, burada özel eğitimli 'Boogie ve Hop' adlı iki terapi köpeğiyle bir araya gelerek köpeklere karşı olan korkularını yenmek için 2 saat süren eğitim aldı.

İLK KEZ KÖPEĞE DOKUNDULAR

Eğitimle köpeklerden korkan çocuklara hayvanlara nasıl yaklaşmaları ve hayvanların hareketlerine karşı nasıl tepkiler vermeleri gerektiği anlatıldı. Proje kapsamında aldıkları eğitimler sonrası kimi ilk defa köpeğe dokunan çocukların heyecanı ve sevinci dikkat çekti. Eğitimin ardından çocuklar çeşitli eşyalardan hayvanlar için yuva ve oyuncak yapmaya çalışırken bir yandan da klasik müzik eşliğinde onlara kitap okudu. Çocuklara küçük yaşta hayvan sevgisinin aşılanmasını ve hayvan korkularını aşmasını sağlayan eğitimlerle, geleceğin yetişkinlerinin hayvanlara karşı daha duyarlı olarak yetişmesi amaçlanıyor. Eğitimler sonrası çocukların dokunma konusunda zorluk yaşadığı hayvanları korkusuzca sevmesi ve onları beslemeye başlamaları çocuklar kadar eğitmenleri de sevindirdi.

 5 DAKİKA SONRA ELİYLE BESLİYOR

17 Seneden beri sokak hayvanlarına yönelik faaliyet sürdürdüklerini belirten Tanısan Seversin Derneği Kurucu Başkanı Gökçen Yücekaya, "Dernek olarak çocuklarda sokak hayvanlarına karşı sevgi oluşturabilmeyi ve onların doğru şekilde hayvanlarla iletişim kurmalarını amaçlıyoruz. Bunu da Zeytinburnu Belediyesi ile birlikte Pati Oyunu dediğimiz oyun modülü ile çocuklara aşılamaya çalışıyoruz. Pati Oyunu, çocukların sokak hayvanları ile doğru bir şekilde iletişim kurmasını sağlayarak onların korku ve endişelerini ortadan kaldırıyor. Daha önce hiç köpeğe dokunmamış birinin eğitimden sonra köpeklerle oyun oynadığını görmek bizi motive ediyor. Eğitim esnasında çocukları hiçbir şekilde zorlamıyoruz. Hazır olduklarını anladığımız anda ufak yardımlarla onları köpeklerle iletişime geçiriyoruz. Bu da onları adım adım cesaretlendiriyor. Çocuklar korkularını aştıktan sonra genelde ne kadar güzel bir duyguymuş, aslında korkacak endişe edecek hiçbir şey yokmuş diyorlar. Böylece çocukların dünyasında bambaşka bir pencere açmış oluyoruz. Çocuklarda en çok oluşturduğumuz şey köpeklerle doğru iletişim kurdukları takdirde hiçbir zarar görmeyeceklerini onlara gösterebilmek. Oyunun başında köpeklerden korkan o çocuklar, 5 dakika sonra onlara eliyle mama yediriyor. Böylece eğitim amacına ulaşıyor ve bu da bizi çok mutlu ediyor. Tabii bu eğitimde en büyük görev bu amaçla eğittiğimiz 'Boogie ve Hop' adlı iki eğitimli köpeğimize düşüyor. Çocukları ilk başta bu iki eğitimli köpeğimizle iletişime alıştırıyoruz. Korku ve endişelerini onlarla aştıktan sonra bu kez çocuklar artık buradaki sahipsiz hayvanlarla iletişime geçip onları sevip besliyor." diye konuştu.