Kazım İlhan

2018-11-16 16:34:18


ACI REÇETE

Merhaba kıymetli okuyucularım;

Ülkemin her bölgesinde dün yaşanmıştı, bugün yaşandı ve yarında yaşanması muhtemel silahlı yaralanma ve ölümle sonuçlanan olayların acı reçetesinin toplumda yaşanmaya devam etmeyeceğine hiçbirimiz garanti veremeyiz.

Silah şiddetiyle ilgili yapılan araştırma sonuçlarını ve basına yansıyanları bilmeniz adına üzülerek de olsa sizlerle paylaşmak istiyorum;

— Çocuklardan birisi evinde bulduğu babasına ait pompalı tüfekle oynarken kendisini kafasından vurarak hayatını kaybetti. 11 yaşındaki çocuğun cenazesi bugün yakınları tarafından Adli Tıp Kurumundan alındı.

— Tartıştığı okul arkadaşı tarafından sokak ortasında pompalı tüfekle öldürülen lise öğrencisi hayatını kaybetti. 

— 10 yaşındaki bir çocuk kendisini döverek küfür ettiğini öne sürdüğü komşusunu pompalı tüfekle vurdu. 

Yukarıda bahsettiğim çocuklarla ilgili basına yansıyanlar bunlar, birde basına yansımayan veya yansıtılamayanları düşününce durumun vahameti ortaya çıkıyor. Bu arada yalnızca ülkemizde değil Dünyanın her köşesinde özellikle ABD’de bireysel silahlanma ve cinnet olayları sıklıkla yaşanmaktadır.

 

Bu konuda ülkemizde yapılan araştırma verilerine ve kanunlarımıza birlikte bir göz atalım;

 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2016 yılı hükümlü sayısı 187 bin 730 iken Ateşli silahlar ve bıçaklar ile ilgili suçlar nedeniyle hükümlü sayısı 4 bin 164,

5 yılda 108 çocuğun bireysel silahlanma sonucu hayatını kaybettiğini.

 

2017'de bir önceki yıla göre yüzde 28, son üç yılda ise yaklaşık yüzde 61 oranında bir artışla 3 bin 494 bireysel silahlı olayın yaşandığını,

 

2017 yılında yaşanan 3 bin 494 bireysel silahlı olayda, 2 bin 187 kişi öldürülürken birçoğu ağır olmak üzere 3 bin 529 kişinin de yaralandığını görmekteyiz.

Yapılan araştırmalarda genel kanının cezaların yetersizliğinin suç oranlarını artırdığıdır. Cezalarımızın etkin ve caydırıcı olması için bir canın yok olması mı gerekiyor? Kişinin yaptırımı olmayan etkisiz cezalara çarptırılması veya salıverilmesi aynı suçu işlemeye devam etmesine engel olamamaktadır.

Türk Ceza Kanunu'nun Kasten Yaralama" başlıklı 86’ncı maddesi yaralamanın silahla, işlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasını öngörüyor. Mevcut bireysel silahların yüzde 90’ının ruhsatsız, yüzde 10’unun ruhsatlı olduğu bilgisine ulaşıyoruz. Taramalara göre ruhsatlı silah sayısı iki buçuk milyon gibi görülüyor. Bu durumda toplam silah sayısı tahmini 20 milyon civarındadır.

Türkiye’de silah ruhsatı almak için 21 yaşında olmak gerekiyor. Ruhsatlar beş yıl için veriliyor. Beş yıl sonra genelde ruhsatların yarısı yenilenirken yarısının ruhsatını yenilemekten vazgeçtiği görülmektedir.

Bireysel silahların kolaylıkla ulaşılabilir olması, açık hava toplantılarında (özellikle düğünlerde)  havaya ateş etme, tartışmalarda hemen silah kullanmak gibi durumlar sıklıkla görülmektedir.

Evdeki silahlara sahibi haricinde (özellikle çocuk ve gençlerin) kolaylıkla ulaşabilmesinin yarattığı tehlike şiddete davetiye çıkarmaktadır. Burada bir soru ve öneride aklıma geldi. Neden çocuklarımıza küçücükken oyuncak silah alıyoruz? Acaba almasak olmaz mı? Kitap alsak, bilime yönlendiren zekâ geliştirici ve eğitici oyuncaklar alırsak sorunun temeline ineceğimizi düşünüyorum.

Sonuç olarak; Çevrenizdeki sorumsuz olarak tanımladığınız insanlar neden sorumsuz hiç düşündünüz mü? Sorumsuzluk, çocukluk yaşlarındaki eğitimin eksikliğine dayanır ve birçoğu ailelerin çocuklarına sabır etmemelerinden ve sorumluluk vermemelerinden kaynaklanır. Sorumsuzluk nasıl aşılır? Sorusunun cevabı ilk olarak farkındalıkla başlar.

Çocuklar küçük yaşlarında ailelerin verdiği görevleri yerli yerinde yapmaları alışkanlığını edindiklerinde ilerleyen zamanlarda sorumluluk sahibi oluyorlar. Sorumluluk sahibi olan bireyler, aileleri tarafından sabırla yetiştirilip, kişiliklerinin oturması için gözlemlenirler. Bir çocuğun ileride sorumluluk sahibi bir kişi olması, o çocuğun sabırla büyütülmesine ve bazı görevler yüklenmesine bağlıdır.

Çevrenizde sorumsuz olarak nitelendirdiğiniz insanların ortak özelliği, çocukken bilinçsiz ailelere sahip olmalarıdır. Aileler hayatlarındaki mutsuzluk, tahammülsüzlükleri sonucunda çocuklarının heyecan, merak ve hareketliliğinin gerektirdiği enerjiyi yakalayamadıkları için gerekli eğitimi veremiyorlar. Bazen de çocuklarını çok sevdiğini bahane ederek, onların her dediğini yapan sınır koymayan, çocuğun yapması gerekenleri arkasından kendisi yapan aileler, sürekli olarak başkalarına bağımlı çocuklar yetiştirmektedirler.

 Sorumsuzluk, herkesten önce kişinin kendisine zarar verecek hikâyeler içinde olmasına sebep olur.

Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. (Kazım İLHAN)

TOPLUMUN VE AİLENİN EN BÜYÜK İLACI DOĞRU İLETİŞİMDİR. (Kazım İLHAN)

 Sizlerin düşünce ve duygularınız benim için çok önemli; Paylaşmak ve paylaşılmasını istediğiniz konuları bekliyorum. Saygılarımla.

Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim.

Hoşça kalın.

 

Yorum Yaz


Adınız
Yorumlar


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜM MAKALELERİ



Askerlik bir vatan aşkıdır. 2019-09-17 12:10:43
Şiddete duyulan özenti Neden? 2019-09-16 10:55:58
Bizleri gururlandıran görsel ve düşünceler!! 2019-09-09 09:24:47
TOPLUMUN NEFESİ 2019-08-22 12:06:06
SEN KORKMA !! 2019-02-04 15:10:08
Haberler