Kazım İlhan

2018-11-02 13:48:15


BÜYÜK OLABİLMEK!

Merhaba kıymetli okuyucularım;

Bu başlığı neden attığımı yazımı okuduğunuz zaman çok daha iyi anlayacağınızı umut ederek başlıyorum. Anneme ve tüm annelere sağ olanlara Allah sağlıklı uzun ömürler versin, vefat edenlerin ise mekânları cennet olsun.

Annem SAMSUN / Havza 1927 doğumlu, 91 yaşında şükürler olsun sağlıklı kendi ihtiyaçlarını görebiliyor, inanın bazen benim hatırlayamadıklarımın isimlerini dahi telaffuz edebiliyor, bu vesile ile Annemin başta olmak üzere tüm annelerin ellerinden öperim.

 Annem çocukluğunda, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm haberi duyulunca çocuklar ölümün iyi bir şey olduğunu düşünerek sevinirken Ananem kızım sevinmeyin o (Atatürk )büyük adamdı diye söylediğini anlatmıştı.

 Büyük Adam konusu nereden açıldı derseniz, perşembeyi cumaya bağlayan gecede özel bir televizyon programında ilahiyatçı bir hocamızın Diyanet İşleri Başkanlığı 3 Mart 1924‘de kurulduğu zaman Atatürk’ün isteği üzerine ilk defa Kur’an-ı Kerim’in Türkçe’ ye çevirisini yaptırıp, basımını gerçekleştirmiş ve ücretsiz olarak dağıtmıştır. Ardından Ahmed Naim ve Kamil Miras’a sahih hadislerin Sahihi Buhari adıyla tercümesini yaptırarak ücretsiz dağıtımını gerçekleştirmiştir. (1932) Sonra da Merhum Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’a, “Hak Dini Kur’an Dili” tefsirini yazdırarak ücretsiz dağıtımını sağlamıştır.

 

 

 Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün; Kur’an’a bakışı sıradan insanlar gibi basit bir inanç ve saygı değildi. O, Kur’an-ı sadece  bir dinin kutsal kitabı olarak görmüyordu. Aynı zamanda toplumu yönlendiren bir ışık olarak görüyordu. Örneğin 7 Şubat 1923’teki meşhur Balıkesir hutbesinde Kur’an için şöyle demiştir.

Peygamber Efendimiz Hazretleri, Tanrı tarafından insanlara gerçekleri bildirmekle görevlendirilmiş ve elçi olmuştur. İnsan yaşayışını düzenleyen temel kurallar hepinizce bilindiği üzere Yüce Kur’an’daki yazılı buyruklardır. İnsanlara doğruluğun özünü vermiş olan dinimiz, son dindir, en eksiksiz dindir (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C.II, s.94)

Mustafa Kemal Atatürk'ün öldüğü gün(10 Kasım 1938) İstanbul Üniversitesinde ders okutan Alman profesörü derse girdiğinde öğrencilerinin üzgün halini görünce, yüreği parça parça olmuş halde, bu durumu konuşmak için Rektörün yanına gider ve ;

-“Efendim, mütereddidim. Acaba ne yapsam?“ der.

Rektörün yanıtı:

-“Sizde büyük bir adam ölümce ne yaparlarsa, onu yapın.”

Alman profesör kollarını iki yana açıp:

-“Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki...” der.

Özetle Dr.Kıyasettin Koçoğlu DİB/Eğitim Uzmanı Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları Ankara, 2007, 152 s. Din, Bilim, Uygarlık ve ATATÜRK adlı eserin sade bir dil, orijinal resimlerle zenginleştirilmiş, oldukça güzel dizayn edilmiş baskısı ile eser, okuyucuyu ulu önder Atatürk’ün zengin kişiliği, engin ufku, din, bilim ve uygarlık anlayışlarında güzel bir geziye çıkarmaktadır.

 

Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.(Kazım İLHAN)

TOPLUMUN VE AİLENİN EN BÜYÜK İLACI DOĞRU İLETİŞİMDİR.

 Sizlerin düşünce ve duygularınız benim için önemli; Paylaşmak ve paylaşılmasını istediğiniz konularınızı bekliyorum. Saygılarımla.

 Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim.

Hoşça kalın.

kilhan61@hotmail.com                                            

KAZIM İLHAN

SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMANI

Yorum Yaz


Adınız
Yorumlar


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜM MAKALELERİ



Askerlik bir vatan aşkıdır. 2019-09-17 12:10:43
Şiddete duyulan özenti Neden? 2019-09-16 10:55:58
Bizleri gururlandıran görsel ve düşünceler!! 2019-09-09 09:24:47
TOPLUMUN NEFESİ 2019-08-22 12:06:06
SEN KORKMA !! 2019-02-04 15:10:08
Haberler